meme kanseri hakkında

Meme Kanseri ve Beslenme

Kanser son yıllarda maalesef ki hızla artan hastalıkların başında gelmektedir. Birçok türü olan kanserin dünyada ve ülkemizde en sık karşılaşılan türü ise meme kanseridir ve ölüm oranı olarak da ikinci sırada yer almaktadır. Meme kanseri, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde, kadınlarda en sık görülen kanser türü olup, özellikle yüksek gelirli ülkelerde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kanserin her türünde olduğu gibi meme kanserinde de erken tanı çok önemlidir. Bu yüzde özellikle erken yaştan itibaren zaman kaybetme algısı kadınlar tarafından benimsenmelidir. Meme kanseri, kendi kendine muayene, klinik muayene ve mamografi ile erkenden fark edildiği takdirde başarılı tedaviler uygulanabilmektedir. Bunların yanında tedavide beslenme ve fiziksel aktivite de çok önemli bir role sahiptir.

Erken adet görme, hiç doğum yapmamış olma durumu, ilk doğumu geç yaşta yapma ve kısa süreli emzirme, ailede hastalık öyküsü meme kanserinin başlıca nedenleri arasındadır. Bunların yanında fiziksel aktivite yetersizliği, obezite, yanlış beslenme alışkanlıkları da meme kanseri riskini arttıran faktörlerdendir. Bunun için zaman kaybetme algısı her daim ön planda tutulmalıdır. Özellikle meme kanseri gibi hormonlara bağlı kanser türlerinde beslenmenin önemi daha da artmaktadır.

Aile öyküsü, erken adet görme vb. durumlar bireylerin elinde olmayan durumlardır ancak fiziksel aktivite ve beslenme ile risk değerleri değiştirilebilmektedir. Bu durum hastalık sırasında ve hastalıktan korunmada etkilidir.

FAZLA KİLO RİSK FAKTÖRÜDÜR!

meme kanseri ve beslenme

Her hastalıkta olduğu gibi meme kanserinde de fazla kilo hastalığa yakalanma açısından risk faktörüdür. Bireylerin ideal ağırlığında olması hastalığın görülme riskini azaltıcı bir faktördür.

Beslenme ve Meme Kanseri

  • YAĞ: Yağdan zengin diyetin meme kanseri riskini arttırdığı birçok çalışmada görülmüştür. Ancak yağ direkt olarak meme kanserine yol açmasa da fazla alınması durumunda vücutta birikerek fazla kiloya neden olmaktadır. Fazla kilolu bireylerde kanser riski normal kilolu bireylere göre daha fazla olduğundan yağ alımından çok şişmanlığın önlenmesi üzerine düşülmesi gerekmektedir. Tüm bunların yanında omega-3 yağ asitlerinin meme kanseri riskini azalttığı görülmüştür. Özellikle yağlı balıklarda (sardalya, uskumru, somon vb. bulunan EPA ve DHA), zeytin, ayçiçeği, mısır özü gibi çoklu doymamış ve doymuş yağların ise kanser riski arttırdığı belirtilmektedir.
meme kanseri ve beslenme
  • KARBONHİDRAT: Yağlarda olduğu gibi karbonhidratlarda da karbonhidrattan zengin beslenmenin meme kanseri riskini arttırdığı varsayılmaktadır. Aynı şekilde fazla karbonhidrat tüketimi fazla kiloya yol açmakta ve riski bu nedenle yükseltmektedir. Ancak burada önemli nokta seçilen karbonhidratın türüdür. Basit karbonhidrat olarak adlandırdığımız hazır gıdalar, kızartmalar, hamur işeri yerine kompleks karbonhidratlarda tam tahıllı ürünler, taze sebze meyveler, kurubaklagiller ile beslenmeye yer vermelisiniz. Kompleks karbonhidratlar yüksek posa ve lif içeriğinden dolayı bağırsakları düzenler ve hastalığa karşı olumlu etki yaratır. Kadınlardaki östrojen metabolizmasını düzenleyen fitoöstrojenlerden olan kurubaklagillerden özellikle, bezelye, barbunya ve börülcenin meme kanserine karşı koruyucu olduğu bilinmektedir. Buğday kepeği, pirinç, bakla, soya, yer fıstığı, arpa yulaf ve mısırdaki fitatların ise başlangıç aşamasındaki meme kanserini önleyen kompleks karbonhidratlar olarak beslenmeye eklenmesi gereken gıdalar olduğu öngörülmektedir. Özellikle lifli besinlerin besin değeri yüksek ve yağdan fakir olması riski azaltmaktadır. Beyaz ekmek yerine tam tahıl ekmek tüketmek gibi küçük değişiklikler ile meme kanseri riski azaltılabilmektedir.
meme kanseri ve beslenme
  • PROTEİN: Meme kanserinin çok görüldüğü ülkelerde kırımızı et tüketiminin fazla olduğu görülmüştür. Fırında, ızgara ya da haşlama yerine kızartma olarak tüketilen besinler riski arttırmaktadır. Ayrıca kırmızı etin doymuş yağ miktarı fazla olması da riski arttıran faktörler arasında yer almaktadır. Bu nedenle protein alırken tüketilen et ve süt gibi gıdaların yağsız olması önem taşımaktadır.
  • ALKOL: Her türlü kanserde olduğu gibi meme kanserinde de alkol tüketimi riski arttırmaktadır. Üstelik yapılan çalışmalar alkol miktarı arttıkça riskin de arttırdığını göstermiştir. Kanserden koruyucu bir önlem olarak alkol tüketimi günde en fazla 1-2 kadehi geçmeyecek şekilde sınırlandırılmalıdır.
  • MEYVE SEBZE: Sebze meyveden zengin beslenmenin meme kanseri riskini azalttığı yapılan çalışmalarca desteklenmektedir. İçeriklerinde bulunan lif, antioksidan, vitamin ve mineraller koruyucu etki göstermektedir. Özellikle antioksidanların kanserle savaşta rolünün büyük olduğu kanıtlanmıştır. A, C, E vitamini gibi antioksidandan zengin besinleri tüketmek çok önemlidir. Sebzelerde bulunan yararlı vitamin ve mineraller çok yüksek ısı ve yanlış pişirme yöntemleri yüzünden etkisini kaybetmektedir. Bu nedenle çiğ tüketilebilen sebzelerin çiğ olarak, tüketilemeyen sebzelerin ise hafif yumuşayıncaya kadar fakat öldürmeden pişirilmesi önerilmektedir.

MEME KANSERİNDEN KORUNMAK İÇİN NELER YEMELİYİZ?

Kanserden korunmak icin beslenmenizde öncelikle yapmanız gereken şey buzdolabınızda yer verdiğiniz besinleri değiştirmek olmalıdır. Paketli, işlenmiş gıdalar yerine taze sebze ve meyveleri beslenmenize eklemelisiniz. Günlük almanız gereken enerjinin üzerine çıkmadan, olmanız gereken sağlıklı kilo aralığını korumalısınız. Bir gün içerisinde örüntülü beslenme tabağı dediğimiz protein, karbonhidrat ve yağlari dengeli bir şekilde öğünlerinize eklemeli ve günde en az 10 bardak su tükettiğinizden emin olmalısınız. Zaman kaybetme algısı ile edindiğiniz beslenme yolculuğunuzun yanı sıra alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıklarınız var ise bir an önce terk etmeli ve hayatınıza sporu mutlaka eklemelisiniz.

meme kanseri ve beslenme

TEDAVİ SIRASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

  • Nötrofil sayısında düşüş var ise, nötropenik beslenmeye geçiş yapılarak çiğ sebze ve meyve tüketilmemelidir. Hazırlanan besinler ile minimal düzeyde temas gerçekleşmeli ve özel düdüklü tencerelerde yemekler hazırlanmalıdır.
  • Ağız yaraları var ise acı,baharatlı, yağlı ve ekşi besinlerden uzak durulmalıdır.
  • Uygulanan tedaviye göre kullanılan ilaçların besinler ile yan etkisi dikkate alınmalıdır. Örneğin; meme kanseri tedavisinde kullanılan hormonel ilaçlar ile greyfurt arasında etkileşim olabileceğinden dolayı hastalık ve kemoterapi sürecinde nar ve greyfurt tüketiminden uzak durulmalıdır.
  • Mide bulantısı var ise az ve sık aralıklar ile beslenmeye dikkat edinlmelidir. Mide suyunu çekecek ve bulantıyı azaltacak tercihlerde bulunulmalıdır. Ayrıca yağlı ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır. Çay, kahve gibi içecekler mide bulantısını arttırmaktadır. Bu yüzden bu tarz içeceklerinde tüketimi olabildiğince azaltmanız fayda sağlar.

İYİLEŞTİKTEN SONRA NELERE DİKKAT ETMELİYİZ ?

Kanser teşhisi konulduğu zamandan itibaren beslenmenize nasıl dikkat ettiyseniz iyileştikten sonra da hastalığın tekrarlamaması için aynı şekilde yediklerinize ve içtiklerinize dikkat etmelisiniz. Tedavi sonrasındaki en önemli noktalardan biri, mevcut kilonuzu sağlıklı aralıkta tutmaya devam etmek olmalıdır. Tedavi sürecinde edindiğiniz sağlıklı beslenme alışkanlığını iyileştikten sonra da devam ettirerek hastalığın tekrarlama olasılığını düşürmüş olacaksınız. Tedavi sürecinde önceliğimiz olan yüksek bağışılık, sonraki süreç için de geçerlidir. Bağışıklığınızı yüksek tutmak icin stresten uzak durmalı, alkol ve sigara tüketmemelisiniz. Besinleri doğru pişirme teknikleri ile hazırlamanız ve kızartmalardan olabildiğince uzak durmanız sizin için önemlidir. Antioksidan içeriği yüksek koyu yeşil yapraklı sebzelerden roka, tere,maydanoz gibi besinleri bol bol tüketmeye dikkat etmelisiniz. C vitamini açısından zengin olan yeşil biber, nar, çilek, yaban mersini, kırmızı üzüm gibi meyve ve sebzeleri gün içerisinde mutlaka tüketmeye özen göstermelisiniz.

meme kanseri ve beslenme